Türkiye`de KORKAKLIÐIN ADI SOLCULUK olmuþ
31 Ocak 2019 12:38 / 1822 kez okundu!
Eski ahbaplardan biri 28 Ocak 1921 tarihinde ülkemiz solunun atalarýndan, TKP`nin kurucularýndan Mustafa Suphi ve 15 arkadaþýnýn Karadeniz`de katledilmesini konu alan uzunca bir yazý yazmýþ. Ýçinde ne ararsan var; onlarca isim, þiir, türkü, ne ararsan var ama katilin adý yok? 
****
Türkiye`de KORKAKLIÐIN ADI SOLCULUK olmuþ
Eski ahbaplardan biri 28 Ocak 1921 tarihinde ülkemiz solunun atalarýndan, TKP`nin kurucularýndan Mustafa Suphi ve 15 arkadaþýnýn Karadeniz`de katledilmesini konu alan uzunca bir yazý yazmýþ. Ýçinde ne ararsan var; onlarca isim, þiir, türkü, ne ararsan var ama katilin adý yok?
Erzurum Valisi Hamit Bey var, Kazým Karabekir var, Topal Osman var, Yahya Kahya var, Nemlizade Ragýp Bey bile var, hani utanmasa Ýskenderun`dan bizim Bakkal Niyazi`yi bile yazacak -o derece yani- ama nedense katilin adý yok?
Adama sormazlar mý güzel abim; bu adamlar kime çalýþýyordu? Churcill`e mi?
Yüreðiniz mi tutmuyor KEMAL PAÞA diye yazmaya?
"Mustafa Suphi ve arkadaþlarýný kim öldürttü?” sorusuna verilen yok efendim Yahya Kahya öldürdü, yok efendim egemen burjuvazi türünden salakça ve genel geçer cevaplar, sadece gerçek suçluyu saklamaya yarar.
Konuya gelirsek,
Mustafa Suphi 10 Eylül 1920’de, Bakü`de yapýlan ‘Türkiye Komünist Fýrkasý’ kuruluþ kongresinde baþkan seçilir ve kongre sonrasý partilerinin faaaliyetlerine vatanlarýnda devam edebilmek için Kazým Karabekir ve Mustafa Kemal Paþalarla iliþki kurar.
Kurulan iliþkilerin sonunda heyet yola konulur.
Ancak bu karþýlýklý temaslar sonucunda düþülen yolda yolunda giden iþler 25 Aralýk 1920 günü Mustafa Kemal ile Kazým Karabekir arasýnda yaþanan telefon trafiðinden sonra farklý bir istikamete döner. O andan itibaren Mustafa Suphi heyetinin Ankara’ya sokulmamasý kararýna varýldýðý ve bunun uygulamasýna geçildiði sabittir.
Erzurum Valisi Hamit Bey (Kapanlý), Doðu Cephesi Kumandaný Kazým Karabekir Paþa, Erzurum’da kurduklarý Muhafaza-i Mukaddesat Cemiyeti ve Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yöneticilerinin birlikte tertibin içinde yer aldýklarý belgelerle sabittir.
ANCAK Kazým Karabekir Paþa’nýn, Mustafa Kemal Paþa ve Hükümet’in onayý olmaksýzýn olasý sonuçlarý kendisini sýkýntýya düþürecek böyle bir heyetin toplu olarak öldürülmesi emrini vermesi de o günün koþullarýnda mümkün deðildir! Bu durum, Vali Hamit ve Yahya için de keza böyledir.
Sonuç itibariyle dönüþ yolu, Kazým Karabekir Paþa’nýn organize ettiði ve öteki ucu Ankara’ya uzanan bir tuzaða dönüþür. 28 Ocak 1921 günü Mustafa Suphi ve on dört arkadaþý Trabzon açýklarýnda vahþice öldürülerek Karadeniz’e atýlýr.
Bizim komünistlere de bu hikayenin ardýndan aðýt yakmak kalýr:
"...Hayali gönlümde yadigar kalan / Bir yaným deryada çalkalanýr þimdi / On beþ mürþit ile boðulup ölen / Bir yaným deryada çalkalanýr þimdi..."
Nedense Nazým`ýn aþaðýdaki satýrlarý aðýzlara alýnmaz yahut Nazým`ýn gençlik heyecanlarýyla yazmýþlýðýna filan baðlanýr, hatta bu þiirin varlýðýndan habersiz olduklarýný söyleyenler bile çýkmýþtýr
"......motoru taþlýyorlar
son perdeye baþlýyorlar!
burjuva Kemal'in omuzuna binmiþ
Kemal kumandanýn kordonuna
kumandan kahyanýn cebine inmiþ
kahya adamlarýnýn donuna
uluyorlar..."
100 yýldýr bu topraklarda yaþamadýðýmýz vahþet ve katliam kalmadý ama sýrf Kemalist rejim ile kötü olmamak adýna hepsine sustular.
Ama artýk korkmayýn yahu çocuklar, rahat olun.
100 yýl sonra -ismi lazým deðil- adamýn biri askeri vesayet rejiminin sonunu getirdi, özgürsünüz.
Mehmet ÇEK
30.01.2019
😃
